ŞAM (SANA) – Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed El Şara, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırma kararının, halkın acılarını dindiren, yeniden canlanmasına yardımcı olan ve bölgede istikrarın temellerini atan tarihi ve cesur bir karar olduğunu belirterek, yolun hala uzun olduğunu, bugün zorlu çalışmanın başladığını ve bununla birlikte modern Suriye’nin ilerleme ve refaha doğru yeniden canlandığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Sayın Ahmed El Şara’nın bugün Suriye halkına hitaben yaptığı konuşmanın tam metni şöyle:
Değerli Suriye halkı, Suriye, devrik rejimin yönetimi altında modern tarihinde trajik bir dönemden geçti. Bu dönemde halk öldürüldü, yerinden edildi, karanlık hapishanelerde kayboldu, acı çekenlerin sesleri daha da yükseldi.
Devletin kaynakları katil hırsızlar tarafından tahrip edildi ve yağmalandı. Suriye, halkı, komşuları, bölge ve dünya için itici ve yabancılaştırıcı bir ortama dönüştürüldü. Suriye, kardeşlerinden, çocuklarından ve komşularından dışlanmış ve tecrit edilmişti.
Medeni Suriye, şanlı tarihinden uzaklaşmış, özgünlüğünden uzaklaşmış, milletlerin gerisinde kalmıştır. Oysa İdlib’in ihtişamı ve mübarek Suriye devriminin gölgesinde yeni bir Suriye’nin geleceği inşa ediliyordu.
Ülke kurtarıldı ve halk, komşu ülkelerdeki ve hatta tüm dünyadaki kardeşlerimizle birlikte sevinç yaşadı. Halkımızda aidiyet ruhu geri dönmüş, halkın yeni devletine duyduğu özlem açıkça ortaya çıkmıştır.
Kardeş ülkeler ve halkları Suriyelilerin sevincini paylaşmak konusunda istekliydi ve umut dolu bir geleceğe bakan bir pencere açılmaya başladı. Ancak Suriye, geçmişin yüklerini ve iniltilerini hala taşıyor.
Son altı ayda, Suriye’nin yaşadığı acı gerçekle başa çıkmak için öncelikler belirledik. İç birliği ve toplumsal huzuru korumaktan, güvenliği sağlamaya, silahlara el koymaya, hükümet kurmaya ve seçim komisyonu kurmaya kadar gece gündüz çalıştık.
Anayasa bildirgesi yayınlanmış, ulusal konferans toplanmış, adaletsiz yasalar kaldırılmış, piyasa serbestleştirilmiş, kurumsal gerçeklik değerlendirilmiş, eksiklikler ve çözüm yolları tespit edilmiştir. Bütün bunlara Suriye diplomasisinin Suriye’deki yeni gerçekliği tanıtmak için yürüttüğü mekik diplomasisi de eşlik etti.
Yeni Suriye, en önemli uluslararası forum ve konferanslara katıldı, Birleşmiş Milletler’de bayrağını dalgalandırdı, kapalı kapıları açmayı başardı ve Arap ve Batı ülkeleriyle stratejik ilişkilerin önünü açtı.
Birkaç ay önce Riyad’ı ziyaret ettim ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile görüştüm. Bana Suriye’ye uygulanan yaptırımların kaldırılması için elinden geleni yapacağının sözünü verdi ve ben onun ve halkının gözlerinde büyük bir sevgi gördüm.
Daha sonra Suriye halkının yanında olan ve son on dört yıldır milyonlarca Suriyeliye, taşıdıkları tüm yüklere rağmen ev sahipliği yapan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaret ettim.
Ayrıca sevgiyi, dostluğu, sevinci ve Suriye’nin kendi ayakları üzerinde durmaya hazır olduğunu gördüm. Daha sonra beni ziyaret etti, ben de Suriye halkına karşı tarihe geçecek bir sabır gösteren Şeyh Temim bin Hamad’ı ziyaret ettim. Kurtuluş anından itibaren yanımızda oldu.
Bizi ilk tebrik edenler Bahreyn Kralı Hamad bin İsa, Kuveyt’teki kardeşlerimiz ve Umman Sultanı oldu. Ürdün Kralı Abdullah bin El Hüseyin’i, onun sıcak karşılamasını ve Krallığın acil konulardaki tutumunu asla unutamam.
Aynı şekilde Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah El Sisi de. Gözlerinde Suriye’nin yeniden canlanmasına ve yeniden inşasına olan hevesini gördüm. Bunu Libya’da, Cezayir’de, Fas’ta, Sudan’da, Yemen’deki kardeşlerimizde ve Suriye-Irak ilişkilerinin yeniden kurulmasını arzu ettiğini dile getiren Başbakan Muhammed Şeyya El Sudani’de gördüm.
Daha sonra Cumhurbaşkanı Macron ile görüştük. Macron, Almanya, İtalya ve İspanya gibi önemli Avrupa Birliği ülkeleriyle birlikte Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırmaya hazır olduğunu belirtti. İngiltere de sevgili Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırmak için acele etti.
Ey millet, sizin birliğiniz, vatanınıza olan sevginiz, onun uğruna yaptığınız fedakarlıklar, yeni Suriye’ye olan sevinciniz, onun liderliği etrafında kenetlenmeniz dünya kamuoyunda önemli bir etki yarattı.
Yurt dışındaki Suriye topluluklarının etkileşimi ve yaptırımların kaldırılması taleplerine yapıcı katkıları önemli bir etki yarattı. Suriyeliler, hem içeride hem dışarıda halklarının birliği ve beraberliği, kardeşlerine ve iyi komşularına olan yakınlıkları, Suriye için güçlü bir sermayedir.
Bugün bunun meyvelerini fiilen görüyoruz. Ülkeler ve halklar arasındaki samimi kardeşlikten ve kendiliğinden oluşan sevgiden daha güzel bir şey yoktur. Bugün sadece Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılmasını değil, aynı zamanda bölge halkları arasında hakiki kardeşliğin ve coşkulu duyguların geri dönüşünü kutluyorum.
Allah, karar ve istikamet birliğini boşa çıkaramaz. Prens Muhammed bin Selman sözünü yerine getirdi, Cumhurbaşkanı Erdoğan sevgisini yerine getirdi, Prens Temim sadakatini yerine getirdi, Şeyh bin Zayid özlemini yerine getirdi ve diğer tüm yöneticiler duygularını yerine getirdi.
Başkan Trump tüm bu sevgiye karşılık verdi ve yaptırımların kaldırılması kararı tarihi ve cesur bir karardı. Suriyeliler, önümüzde daha gidecek çok yol var. Bugün ciddi bir çalışma başlamıştır ve bununla birlikte modern Suriye’nin rönesansı başlamıştır ki, hep birlikte Suriye’yi ilerlemeye, refaha, bilgiye ve çalışmaya doğru inşa edelim.
Bu bakış açısıyla Suriye’nin yatırım ortamını iyileştirmeye, ekonomik mevzuat geliştirmeye, yerli ve yabancı sermayenin yeniden yapılanma ve kapsamlı kalkınmaya etkin biçimde katkıda bulunabilmesini sağlayacak gerekli olanakları sağlamaya kararlı olduğunu vurguluyoruz.
Ülkemizin içinden ve dışından, Arap ve Türk kardeşlerimizden, dünyanın dört bir yanındaki dostlarımızdan tüm yatırımcıları ülkemize davet ediyor, onları çeşitli sektörlerdeki fırsatlardan yararlanmaya davet ediyoruz.
Suriye, barış ve ortak eylem ülkesi olmayı ve kendisine uzatılan her iyi ele karşı sadakat göstermeyi taahhüt ediyor.
Suriye, mezhepleri veya etnik kökenleri ne olursa olsun tüm Suriyelilere ve bu mübarek topraklarda yaşayan herkese aittir. Birlikte yaşama, tarihimizden bize mirastır. Bizi parçalayan bölünmeler her zaman dış müdahalelerin sonucuydu ve bugün hepimiz bunları reddediyoruz.
Zorluklar bize gücümüzün birliğimizde yattığını ve ilerlemeye giden yolun ancak dayanışma ve sıkı çalışmayla döşenebileceğini öğretti.
Şehitlerimizi ve yaralılarımızı unutmayacağız, sevdiklerini kaybedenlerin haklarını da ihmal etmeyeceğiz. Bilakis, geleceğe doğru atılan her adımda hazır bulunacaklardır.
