ŞAM (SANA) – İşkenceye Karşı Sözleşme’nin yürürlüğe girmesinin yıldönümü dolayısıyla Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı, Hollanda ve Kanada’nın, eski rejimin Suriye halkına karşı işlediği sistematik suçlardan, özellikle işkence, keyfi gözaltı ve insanlık dışı muameleden sorumlu tutulması için Uluslararası Adalet Divanı’nda başlattığı hukuki işlemleri memnuniyetle karşıladığını belirten bir açıklama yayınladı.
Bakanlık yaptığı açıklamada şunları söyledi: ”İşkenceye Karşı Sözleşme’nin yürürlüğe girmesinin yıldönümünde, Suriye Arap Cumhuriyeti Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı, İşkenceye Karşı Sözleşme’nin uygulanmasına ilişkin davada sunulan muhtıra aracılığıyla, Hollanda ve Kanada’nın Uluslararası Adalet Divanı’nda sarf ettiği yorulmak bilmez hukuki çabaları memnuniyetle karşıladığını teyit etti. Esad rejiminin düşmesinin ardından bu davanın temelindeki değişen siyasi ve hukuki bağlam göz önüne alındığında, yeni hükümet bu davanın hedeflerine ulaşılmasını sağlamak için Hollanda ve Kanada ile yakın bir şekilde çalışacaktır.”
Bakanlık açıklamasında da şu ifadelere yer verdi: ”Dava dosyaları, Esad rejimi tarafından onlarca yıldır işlenen korkunç işkenceleri ve diğer vahşi ihlalleri belgeleyen devasa miktarda kanıt içeriyor. Bu yasal işlemlerin başladığı 2019 yılından bu yana Hollanda ve Kanada, sistematik işkence mağdurları ve kurtulanlarıyla işbirliği yaparak, Esad rejiminin İşkenceye Karşı Sözleşme’yi ağır şekilde ihlal etmesinden sorumlu tutulmasını amaçlayan bir sürecin parçası olarak yorulmadan çalıştı. Kanıtlar arasında fotoğraflar, uzman raporları, uluslararası örgüt bulguları, tanık ifadeleri ve Esad rejiminin sistematik işkence uyguladığını, kimyasal silah kullandığını ve keyfi tutuklamalar ve insanlık dışı uygulamalar gerçekleştirdiğini açıkça gösteren diğer lanetleyici belgeler yer alıyor.”
”Yeni Suriye hükümeti, Esad rejimi altında işlenen bu ağır ihlallerden sorumlu olanları yargılamak konusundaki kararlılığını sürdürüyor. Yeni kurulan Geçiş Dönemi Adalet Komisyonu, bu tür suçların tekrarlanmaması garantisini çalışmalarının merkezine koydu. Komisyon ayrıca, Esad yönetimi altında işkence eylemleri gerçekleştirenler için adalet ve hesap verebilirlik sağlamak amacıyla tüm mevcut ulusal ve uluslararası mekanizmaları kullanacak.” açıklamasında bulunan bakanlık şöyle devam etti: ”Suriye’nin baskıcı Esad rejiminin pençesinden kurtuluşu sırasında, Esad’ın hapishanelerinden tutukluların serbest bırakılmasıyla başlayarak işkence mirasına son verme konusunda derin bir bağlılığımızı teyit ettik. Hollanda ve Kanada tarafından sunulan kanıtlara göre, bu tesisler işkenceyle ilişkilendirilmiştir. Anayasal Beyannamemiz, İşkenceye Karşı Sözleşme de dahil olmak üzere Suriye tarafından onaylanan tüm uluslararası insan hakları anlaşmalarına saygı gösterilmesini açıkça şart koşmuştur. Bu kararlı yaklaşım, İnsan Hakları Konseyi tarafından Mart ayındaki kararında oybirliğiyle kabul edilmiş olup, işkencenin ve mirasının ülkemizin geleceğinde yeri olmamasını sağlama konusundaki kolektif bağlılığımızı yansıtmaktadır.”
Bakanlık açıklamasını şu ifadelerle tamamladı: ”Bozuk ve adaletsiz bir hukuk sistemini miras aldığımız için, yükümlülüklerimizi tam olarak yerine getirmemizi sağlayacak reformları uygulamak için uzmanlar ve sivil toplumla birlikte çalışıyoruz. Esad rejiminin düşmesinin ardından, bu konuyu çevreleyen yasal çerçeve yenilenmiş bir yaklaşım gerektiriyor. Yeni hükümet, davanın amaçlanan hedeflerine ulaşmasını sağlamak için Hollanda ve Kanada ile işbirliği yapacak. Bu çabada her iki ülkeyle devam eden iş birliğini ve diğer alanlardaki halihazırda verimli ortaklığımızı memnuniyetle karşılıyoruz ve bu süreci adil ve barışçıl bir Suriye’ye doğru ilerletmeye kararlıyız.”